Sevgili Astroloji ve gökyüzü hayranları, bu yazıyı 15 sene önce yıldızlarla dolu gökyüzünü gözlemleyerek yazdım. Fakat hala bekledim, ne mi? Değerli bir astrolog arkadaşımın İlerlemeler hakkında bir kitap yazmasını bekledim. Maalesef ki, bu bekleme hiçbir şeye yol açmadı. Ülkemizde astrolojik kitaplar türedi ama yeterli kalitede eğitici bir kitap yazılamadı. Hatta astrolojiyi kolaylaştırıp herkese sevdirebilecek pratik bir kitap bile ortaya çıkmadı. Rant amaçlı yazılan bir sürü astroloji kitabı var, ancak bunların arasına sıkışmış tek tük iyi kitaplarla yetinmek zorunda kaldık. Üstelik bazı kitaplar, yabancı astrologların yazdığı kitapların çevirileriydi. Etik olmadığı için isimlerini vermeyeceğim ama, bu konuda sevgili astrolog meslektaşım Barış İlhan'ı takdir etmek gerekiyor. Zira, Türk astroloji okurunu üstatlar Steven Forrest ve Steven Arroyo gibi yabancı astrologların kitapları ile tanıştırdı. Kitabı okuyanların ilk sorusu, "Neden Mars'tan sonrası yok olabilir?" olabilir. Hemen açıklayayım.

Normal şartlarda, transitler Jüpiter'den itibaren bakılır ve bu ağır seyreden gezegenleri kapsar. İlerlemelerde ise, tam tersine, hızlı seyreden Güneş, Ay, Merkür, Venüs ve Mars önem kazanır. Mars'tan ötesi ise çok yavaş hareket ettikleri için, gündeme alınmaz. Yani, ilerlemelerde ve transitlerde sınır Mars'ta çizilir. Birçok astrolog, Mars'ın sadece kavuşum ve karşıt açılarına önem verir. Fakat, Transit Kitabımı okuyanlar bilecektir ki, hızlı seyreden gezegenlerin transitleri de önem taşır. Örneğin, sadece 2.5-3 saat süren Ay transitleri, zaman zaman önem kazanır. Esasında, İlerlemiş Jüpiter'den Pluto'ya kadar tüm ilerlemiş gezegenlerin bilgileri var. Ancak, bu bilgileri kitaba eklersem, iki katına çıkar. İlerlemeler, transitlerden ayrılan bir tarafı var: İlerlemelerde, yükselen burç ve tepe noktasının (yani MC) da ilerlemesi söz konusudur. Transitlerde ise böyle bir durum yok. Bizim halkımız, önsöz okumayı sevmez. Bu yüzden, burada konuyu kesip direkt kitabıma geçmek istiyorum. İyi okumalar dilerim